İ.Ü. İktisat Fakültesi emekli öğretim üyelerinden, milletvekilliği ve bakanlık görevlerinde bulunmuş, değerli hocamız Prof. Dr. Kenan Bulutoğlu 05.12.2020 tarihinde vefat etmiştir. Cenaze töreni Samsun'da yapılmıştır.
Sevgili hocamızın ailesine, dostlarına ve camiamıza baş sağlığı dileriz.
‘’Prof. Dr. Kenan Bulutoğlu, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde uzun süreler hocalık yapmış, binlerce talebe yetiştirmiş, bununla da kalmayıp, zamanın tek iletişim aracı olan radyoda haftalık konuşmalarla değerli fikirlerini topluma yansıtmıştır. Günümüzün konuşma içerik, üslup ve adabına baktığımda Kenan hoca ve benzerlerinin nasıl değerli oldukları çok net anlaşılabiliyor.
Kenan hocanın önce hocalığından başlayalım. Hocanın özel alanı maliye ya da kamu ekonomisi olarak bilinen devletin vergi ve harcama usulleri ve bunların ekonomik etkileri ile ilgilidir. Maliye öğretisinin geçmişten gelen kurumsal ağırlıklı içeriğine çok ciddi kuramsal katkı yapan ilk hocalardandır Kenan hoca. Kenan hocanın üstün vasfı kamu ekonomisinin ana dokusunu iktisat bilimine oturturken, uygulamanın esas ve kurallarını da ihmal etmemiş olmasıdır. Nitekim Maliye’nin ağırlıklı olarak kurumsal sayılan alanına da girerek, Vergi Hukuku başlıklı bir kitap da derlemiştir. İsminden hukuk kurallarından oluştuğu intibaı veren bu kitapta da vergi yasalarının nasıl birer iktisat kuralına dayandığını göstermiştir. Kenan Hoca, bir ara Boğaziçi Üniversitesi’nde de ders vermiştir. Boğaziçi’nde ders verdiği dönemde siyasete atılan hocamız Türkiye’de ilk ve son İşletmeler Bakanı olarak kısa süreli görev yapmıştır. Sol fikirlerini bakanlığa da taşıyan Kenan hoca, bir söylentiye göre kendisine bağlı kamu iktisadi teşebbüslerine adam yerleştirme politika ve uygulamalarına karşı çıktığı için ayrılmak durumunda kalmış. Hocanın kafasındaki fikir, o zamanlar biraz da sıkça dillendirilen “özyönetim” uygulamasını KİT’lerde başat kılmak idi.
1960 darbesi ve 1961 Anayasası yapıldığında ülkede vergi reformu gündeme geldi. İş çevreleri Alman maliye hocası Günter Schmölders’i devrin başbakanına önermişlerdi. Bunun üzerinde Kenan hoca ve yine İktisat Fakültesi hocalarından Sevim Görgün hoca ve diğerleri de Schmölders’e karşı İngiltere’den Nicholas Kaldor’un davetini önerdiler. Devrin başbakanı tek hâkim olmadığı idrakiyle ve fevkalade nazikâne bir üslupla bu öneriye de sıcak baktı ve Kaldor Türkiye’ye davet edildi. Kaldor toprak ağalığını bitirebilecek nitelikli tarımsal gelirler üzerine potansiyel verim esasına dayalı vergi önerisini yapınca, Türkiye’den nasıl kaçacağını bilemedi! Tarım üzerinde, toprak ağaları ve aşiret beylerinin hâkimiyeti nedeniyle, 1925 âşarın kaldırılmasından beri vergi uygulanmıyordu. İngiltere’de raporunu yazmaya mecbur bırakılan Kaldor’a gerekli bilgi ve malzemeyi Türkiye’den gönderenler arasında en önemli rolü Kenan hoca üstlendi ve Kaldor’un raporunu oluşturmasını binbir zorlukla asiste etti.
Kenan Hoca tam bir Batılı demokrat akademisyen idi; gerek hocalarla gerek asistanlarla ilişkilerinde samimi fakat laubali olmadan, saygılı fakat akademik dürüstlükten taviz vermeden ilişkiler kurdu ve bu tür davranışlarıyla biz asistanlara çok şey kattı.
Kenan Bulutoğlu; akademisyenliği, politikacılığı ve dostluğu ile akademiye, biz çalışma arkadaşlarına ve ülkeye çok şey katmıştır.